felsefe taşı

Fetret Devri

Fetret Devri
Mart 11
11:04 2024

İtalyan düşünür Gramsci’nin “Interregnum” olarak adlandırdığı, Türkçeye “Fetret Devri” diye çevrilen bir kuramı var.
Özetle diyor ki, eski dünya, taşıdığı medeniyetin anlam ve değerleriyle birlikte gitmekte, lakin yenisi bir türlü doğamamakta.

Biri batıyor da yerine çıkan bir şey, yeni bir düzen, üzerinde güvenle dikilip, anlamı üretebileceğimiz bir zemin doğamıyor.
Bu ara devir hastalıklı bir haldir.
İşte bu hastalıklı, ara döneme fetret devri diyor Gramsci.
Taşeronlar Devri de diyebilir miyiz?
Sahici bir şey kalmadı.

Replikalaştı ne varsa; gerçek -mış gibileşti… Oyunlar, gündelik hayatın ritüelleri, mit-mitos, gelenek, değerler…
Yanılsama kendini bu kadar aşikar edince psikoz ortalığa hakim oluyor.
İyi ya da kötü demeden, ortadaki dev boşluğu görmek lazım.
Bizi içine çeken girdabı ile dev bir boşluk oluşuyor.
Geleceksizlik kaygısı ile birlikte gelen korku, kaygı …

Derin depresyon.
Ve fırsat bu fırsat, hazır insanlar toptan kafayı yerken, kapitalizm bulduğu her türlü araçla insanları etleri, kemikleri ve dahi ruhlarıyla köleleştirmeyi beceriyor.

Geçen günlerde Zygmunt Bauman’ın bir söyleşisinde okumuştum sanırım. Şu mealde bir şey söylüyordu. Eskiden kapitalizm insanların belirli bir saat dilimini satın alırdı, az veya çok bir mesai denilen dilim ve onun sınırları vardı, şimdi insanlar 7/24 işverenin kölesi oluyorlar.

Tatilde, gecenin bir vakti, hafta sonu, bayram günü, düğünde… Her anında senin ulaşılabilir olmanı istiyor.
Araba kullanırken kulaklarda kulaklık, patrona dert anlat, deniz kenarında kucağında bilgisayar rapor yaz, gece yemek sofrasından kalkıp zoom toplantılarına gir, beşikte bebek sallarken whatsapp’da mesaj yolla…
Bu sınırsız ulaşılabilir olma hali, işverenin fütursuz taleplerine, çalışanı etiyle-kemiğiyle satın alarak sömürmesine fırsat veriyor.

Hangi taşı kaldırsan, altında taşeronlar var.
Savaşta ordular taşeron, hastanede hekimler taşeron, okulda öğretmenler taşeron, fabrikada işçiler, sanayide işveren, mecliste vekiller…
Durum her haliyle hastalıklıdır.

207 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Kar Leoparı’nın Öyküsü – 1994Kar Leoparı’nın Öyküsü – 1994 1988 sonlarında başladığım doğa sporlarını akademik hayatım boyunca son derece hızlı ve üretken bir şekilde sürdürdüm. Dağlara tırmandım, mağaralara girdim, denizlere daldım, dağlardan […]
  • ÇürüyüşÇürüyüş Anadolu'yu geziyorum sürekli, köyler, kentler, köy-kentler, kölekentler, kelekentler... Yeni Türkiye büyük bir hızla büyüyor önümde. Her gidişimde yeni bir atılım. Hep ileri, hep […]
  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • Cennete Gitmek İçin Ne Yapmalı?Cennete Gitmek İçin Ne Yapmalı? İyi bir insan olmak, içinde yaşadığınız toplumun yaşam kalitesini yükseltir. Tüm insanların saf iyi olduğu hayali bir toplum, yaşamak için can atacağımız bir yer olur. Peki, ya öldükten […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler