Diyelim ki, kokoreççisin. Nasıl meslek? Şahane... Tüm gece, elinde satır, önünde bir kesme tahtası, o yoğun dumanın içinde, kokoreç kokuları üstüne sine sine .... taka taka taka ... kes Allah kes.... Sordum bir gün “usta bu kokuya, bu dumana nasıl dayanıyorsun?” “Abi hepsi ilk üç gün, dördüncü günde alışıyorsun” Neymiş, hayat alışkanlıklar ve [...]
Gelin hep beraber sizinle bir sokağa girelim. Burası adresi belli bir sokak değil, hepimizden bir yer. Yolda park eden hiç araba yok, 7 -8 çocuk japon kale maç yapıyor. Muhtemelen birazdan aldım verdim yapılarak takımlar seçilecek ve geniş arazide kıyasıya maç yapılacak. Önemli bu maç bir takım ortaya çıkarılacak çünkü yarın [...]
80’li yılların çocuklarıydık... Ne bilgisayarlarımız vardı, ne cep telefonlarımız, ne de apartman dairelerine hapsolmuş hayallerimiz… Elbette, o en güzel yıllarımız, çocuk olmanın hakkını olabildiğince vererek, sokak aralarında meşin yuvarlağın peşinde koşarak geçti… Kendimi bildim bileli, en büyük sevdamdı “kalecilik”… Hep “kale”ydi hayallerimi süsleyen… Zamanında, tüm arkadaşlarım “kaleye geç” dendiğinde burun kıvırırken ben kalenin haricinde [...]
Tanıdığım neredeyse herkes bir ya da bir kaç dizi izliyor. Peki yerli dizi izlemekle yabancı dizi izlemek deneyimleri arasında bir fark var mı? Dahası bunun kapitalizmin yarattığı korku dolu ve [...]
Ben Adana’da doğdum. Eski Adliye binasının önündeki şimdi restore edilip, Kültür Müdürlüğü yapılan binada. Hem de binanın tam içinde, ikinci katında doğdum, annem öyle tercih etmiş. Adana’nın küçük bir ilçesi [...]
Sevgili Tuğrul Şavkay, Galatasaray Lisesi’ nden sınıf arkadaşımdı ve yazılarında yemekten çok yaşam dersi verirdi. Bu yazımdan itibaren ben de Sevgili Tuğrul’ un anısına yazılarımın formatını değiştirmeye karar verdim.... Nur [...]
Bu yazımda Volvox’tan insana kadar evrimi yazmak istiyordum ama bu dönemde dinlediğim bir konferans ve okuduğum bazı kitaplar sonrası o yazıdan önce mağaraya bir değinmek istedim. Bildiğiniz gibi mağara insanlığın [...]
Gece yarısını bulmuştu saat... Ve o sadece tüm günün değil, geçmiş bir çok gününü yorgunluğunu hem bedeninde hem ruhunda hissediyordu. Tek kişilik dünyasının tek canlısı kedisine ilişti gözü... Yorgunluğunu anlamış [...]
Yokuşun başındaki büfeden biraz tuzlu fıstık , birkaç bira aldı . Yavaşça yürürken hava kararmaya başlamıştı, tuhaf bir hafta diye düşündü. Yol sağa doğru kıvrıldığında epeydir önünden geçtiği mezarlık sanki [...]