felsefe taşı

Özgür Zihine Doğru…

Özgür Zihine Doğru…
Ağustos 08
11:13 2017

“Bir düşünün; güzel bir yemek yediğinizde, kendinizi ağırlaşmış hissedersiniz, zihniniz yeterince boş olamaz, oysa benim zihnimin özgür olmasına ihtiyacım var …” demiş, Marcel Proust.

Ne kadar doğru.
Söz konusu olan, o zihni dolduran fazla yemek değil, “güzel” yemektir.
Daha da doğrusu, ‘güzel’ olanı, bir anlam kümesi olarak zihinde tasarlayıp, onu arzulama ve arzu edilene kavuşma sürecine dönüştürmedir zihni dolduran.
Çılgın bir ritüel var işin içinde.
Arzu nesnesinin tasarım ve yaratım ritüeli.
Zihni, tepeden doruğa işgal eden bir süreç bu.
Aslında, arzuların tümü bizi zihin işgaline maruz bırakır, ama bazıları var ki, bu işgal işlerinde kendince bir derinliğe sahiptir.
Kendi başına tarihi, coğrafyası, kimyası, matematiği, hayat bilgisi vardır.
Maddenin insan üstündeki tahakkümüne tipik örnektir her biri.
Hele de güzel yemek.

Zihin, o arzu nesnesine kavuşma hayalinde, hazlar ile dolmuş coşkulu bir şelâle gibidir.
Şelâle, önce bir başlangıç noktası oluşturur kendine.
Bir kaynak.
Kaynaktan doğurur arzuyu.
Nehir gibi akıtır açtığı yatakta ve nihayet sofrada, gürül gürül, coşkuyla boşalır.
Şelâle boşaldıktan sonra, film biter.
Sahiplenme işlemi bitmiş, arzu edilen ile arzu eden kavuşmuştur.
Bitti mi?
Bitmedi tabii…!
Bitti sanılsa da, aslında bitmez. Zihin bu olan biteni sever, heyecan duyarsa, süreci çeşitli kodlarla kaydeder.

Insan, zihin içinde oluşan bu sürecin tüm parçalarıyla ayrı ayrı ve dahi sürecin kendisiyle sıkı bağlar kurar.
Yemek için malzemeyi almak, tarifi oluşturmak, sonucu hayal etmek, pişirme öncesi hazırlık, ürün, ürünün sunumu, tüketim biçimi … Hatta kullanılan bıçak, kevgir, çatal, tabak gibi araçlar bile zihinle bağ oluşturur.
Aslına bakılırsa, zihin bu türden arzular ve onlarla kurulan bağlar çöplüğüdür, ki biz bunları bizi hayata bağlayan bağlar sanırız.
Ne büyük yanılgı.

“Zihini boşaltıp ne yapayım, aptal mı olayım, sen neler diyorsun böyle düdük makarnası?” diyecek olana sözümüz yok elbet.
Zihni boşaltıp, ortalığı temizlemek gibi bir derdi olanlara bunca lakırdı.
Boş zihin ne işe yarar peki?
Yeniden doldurmaya tabii.
Ama bu defa, becerebilirsen bağlar nesnede değil, senin elinde olacak şekilde.
Nesnenin seni, arzu eden-edilen denklemine hapsetmesine izin vermeden kurulan bir ilişki biçimi
Ancak, bu bizi özgür zihine doğru taşır.

2.582 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Star Wars’taki KARANLIK TARAF gerçekten var mı?Star Wars’taki KARANLIK TARAF gerçekten var mı? George Lucas’ın 1974 yılında senaryosunu yazmaya başladığı ve 1976 yılında beyaz perdeye aktardığı Star Wars serisi, 2019`un Aralık ayında gösterime giren 9ncu film ile hala devam […]
  • Erkeğin UykusuErkeğin Uykusu Yazarlarımızdan Levent Akış'ın kitabı çıktı. Tanıtım Bülteninden... "ÖZET: Kendilerini vurabilecekleri sahil bulmuş dalgaların, ağaçlara sürünen rüzgârların ve korkmayan kuşların […]
  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • 21. yüzyıl ve biz Türkler…21. yüzyıl ve biz Türkler… “Türk, asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüce asalet ona tabiatın hediyesidir.” Pierre Loti Beş asır öncesiyle avunup kendimizi asker millet diye gaza […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Ekim 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

Arşivler