felsefe taşı

Enel Hak ve Kendini Tanrı Sanmak(Tanrı Kompleksi) Arasındaki Fark Edilmesi Elzem Çizgi

Enel Hak ve Kendini Tanrı Sanmak(Tanrı Kompleksi) Arasındaki Fark Edilmesi Elzem Çizgi
Ocak 23
16:16 2015

Neyse ki sıklıkla görülmese de bazı Mistik hezeyanlar (mystic delusions) kendilerinde ilahi bir güç bulunduğunu, Allah tarafından verilen belirli bir görev üslendiklerini, insanları doğru yola getirmekle görevli olduğuna, doğa üstü güçleri bulunduğuna inanmakla karakterize, paranoid sendromda, paranoyaklarda görülen hezeyanlar kümesi olarak karşımıza çıkmaktalar.

Benlik değer duygusu ve kendine güven abartılı yükselince (ego kabarması; grandiyözite = Grandiyöz (büyüklük) Hezeyanı olarak yansır.

Yine “Bipolar bozukluk” ta da bazıları kendini Allah sanacak kadar abartılı yanılsamalar yaşayabiliyor.

Hatta şizofreni hastalarının yattığı hastanelerde kendisini tanrı, peygamber, mehdi, evliya sanan hastalar hezeyanları vasıtasıyla iletişim kurabilme yeteneklerine de sahiptirler.

Peygamber olduğunu iddia eden bir hastanın çevresinde, onu gerçekten mehdi ve evliya sanan hastalar toplanabilir. Bu durumda “hezeyani iletişim”, büyük sorunlara yol açmadan mutlaka kesintiye uğratacak tedbirler alınması gereklidir.

Tanrı kompleksi, tıpkı Freud’un tanımladığı Ödip Kompleksi gibi tanı sınıflamalarında yer almaz.

Bu kavramı ilk kullanan Ernest Jones (1913-51) Essays in Applied Psycho-Analysis isimli kitabında kullanmış.

Tanrı Kompleksi popüler psikolojide ise şöyle tanımlanır:

Bir kişinin başka insanlardan ayrıcalık taşıdığı, yüksek kişisel yeteneğe sahip olduğu yönünde sürekli şişirilmiş duygular taşımasıdır.

Bu komplekse tutulan kişiler yanılmaz olduğu yönünde sarsılmaz inanç taşırlar. Karmaşık sorunlar ya da imkânsız görevler karşısında, kendilerinin hata veya başarısızlık olasılığının olmadığına inanırlar.

“Her şeyin en iyisini biz biliriz, bunu sizden öğrenecek değiliz” gibi cümleleri sık sık tekrarlarlar.

Böyle düşünen bir kişinin elbette başkalarıyla istişare etmek gibi bir davranış sergilemesi beklenemez.

Cerrahlık gibi bazı mesleklerde daha sık görüldüğü iddia edilen bu psikolojik durum genelde kendinde büyük güç vehmeden kişilerde görüldüğü belirtilir, özellikle Lider konumunda olanlarda….

Özellikle ölüm-yaşam kararlarında anahtar rolü oynayan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Edebiyatta, politikada, sanatta bunun örnekleri vardır.

Shakespeare’in Hamlet karakterinin Ödip kompleksinden ve aynı zamanda Tanrı kompleksinden mustarip olduğu söylenir.

Hamlet Claudius karakterini dua ederken öldürmemeyi tercih eder, böylece onun cennete gitmesine izin verdiğini iddia eder.

Hz İbrahim ve Nemrut ile ilgili anlatılarda da bu kompleks karşımıza çıkar. Hz İbrahim, “Benim Rabbim dirilten ve öldürendir deyince, Nemrut iki kişiyi çağırtarak, birisini öldürür, diğerini serbest bırakır ve “Ben de diriltip öldürüyorum” der. Hz İbrahim’in cevabı ibretliktir “O zaman güneşi batıdan doğur”.

Ehli tasavvuftaki ‘Enel hak’ tasavvuru hakikatin en üst derecesi olarak görülürken, hezeyanın en üst seviyesinin de yine Tanrılık sanrısı olması ilginçtir.

Aradaki fark için Mevlana; “Firavun ‘enel hak’ (ben tanrıyım) dedi alçaldı, Hallacı Mansur kurtuldu “der.

(Hallacı Mansur, “Ene’l-hak (ben Tanrıyım)” dediğinde, demek istediği Tanrı’yı inkar etmek de değildi elbette. 922 yılında ‘Enel hak’ (Ben Tanrı’yım) derken de ‘bir’lik halini idrak ettiğini anlatmak istiyordu büyük ihtimalle ama anlaşılamayarak idam edildi.

Bu ifade ‘Evren ve Tanrı tek gerçektir’ inanışına dayanarak söylenmiştir. “Evren Tanrıdan biçim almıştır. Ben de evrenin bir parçasıyım, o halde ben de tanrıdan bir parçayım” düşüncesinin en kısa biçimde ifade edilmiş halidir.) Tıpkı nirvana»ya ulaşan bir Buddhist gibi ,o da bir anlamda Arabi bakışı gibi «ben Tanrıyım» demektedir.

Zaten İbn Arabî’de insan-biçimli (antropomorfik) bir tanrı anlayışı yoktur, ama -Chodkiewicz ve Chittick’in deyimiyle -tanrı-biçimli (teomorfik) bir insan anlayışı vardır.

Tasavvuf araştırmacısı Toshihiko Izutsu ,İbn Arabi’nin Fusüs’undaki Anahtar-Kavramlar kitabında bu durumu şöyle ifade etmiş;

“Vahdet-i vücûd anlayışını yansıtan eserlerde görülen ‚İnsan Hak’tır‛ türünden önermelerin, aslında bu durumu vurgu­lamaya yönelik olduğu belirtilmekte, buna karşılık, insanın başta vücûb ve kıdem olmak üzere, Hak’tan ayrıldığı yönlere de vurgu yapılmaktadır: Hakk’ın varlığı kendindendir, şartsızdır, fakat insanın varlığı Hakk’tandır ve yaratılma şartına bağlıdır. Bir açıdan her ne kadar Hakk ile mahlûkat aynı sayılsalar da, sözü edilen bu fark aslî bir farktır”

Ene’l-hak (ben Tanrıyım) sözü ,ancak farklı tekamül seviyelerinden geçerek kamil insana dönüşebilen , Birlik Bilincine ulaşan ,Tanrı ile bütünleşebilen insanlar yani tüm bu aşamaları geçirmiş Hallacı Mansur,Bayezid-ı Bistami, Mevlana vs. gibi artık kendinden vazgeçmiş ve toplumun ne diyeceğini hiç mi hiç önemsemeyen kişilerin telafuz edebileceği bir söz iken günümüzde dini ve mistik, spiritüel maskelerin geçer akçe olmalarının da oluşturduğu cesaret ve muhtemelen yanı sıra da var olan ego şişkinliği ile -belki de tekamülünün ilk basamağında dahi olabilen kişilerce- dile pelesenk olmuş ve nihayetinde de anlam kaybına uğramıştır artık.

Bu sözü herkes rahatlıkla söyleyebilir.Fakat Mevlâna’nın son derece yalın bir şekilde ifade ettiği gibi ;

“Bilmek başka,
bulmak başka,
olmak başka….”

33.144 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • İnsan Değişebilir!İnsan Değişebilir! “Yapacağım dediğiniz zaman, yeryüzünde hiçbir şey sizi durduramaz.” Ernest Wood Böyle gelmiş böyle gidercinin mottosudur: “İnsanlar değişmez, değişemez!” Oysa zor da olsa insan […]
  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • Şeb-iArus’tan ne öğrenebiliriz?Şeb-iArus’tan ne öğrenebiliriz? 17 Aralık 2019 Salı günü Hz. Mevlana’nın Hakk’a yürüyüşünden 746 yıl sonra kendisini ve tüm dünyayı etkileyen yaşam felsefesini andık. İşte böyle bir şey, gönüllere nüfuz eden büyük bir […]
  • Zamanın OrtasıZamanın Ortası Gözlerini açtığında alarmının çalmasına bir kaç dakika vardı. Dinlenmişti. Yatağında doğrulup, odanın soğuğu içinde uyanmadan yorganın altındaki sıcaklığın son yudumunu da tüketmek […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler