felsefe taşı

Dür Gitsin!

Dür Gitsin!
Şubat 26
05:52 2019

Mcdonald’s Türkiye dürüm yapıyor.
Gaziantep’li kebapçı Halil Usta da hamburger.

Durum bu dur…!

Dürüm dediğin lavaş arasına sokuşturulmuş malzeme.
Lavaş, yufka, bazlama, gözleme … bunlar göçebe geleneğin tipik göstergeleri.
Atın terkisine (arkası) biraz un koydun mu, iş tamam. Durduğun yerde yak ateşi, üstüne bir sac, hamuru aç aç pişir, elinde ne varsa doldur içine, dür dür ye….

Ekmek öyle mi? O yerleşik hayatın ürünü. Ekmek üretmek için fırın lazım, maya lazım, uygun ortamda bekleteceksin, gramaj tuttur, çeşit oluştur, pazara sun … hepsinden öte fırıncı lazım, bu bir meslek.

Yemek için çatal lazım, bıçak lazım, masa, sandalye, oturacaksın bir kere…
Dürüm için dişin varsa, mesele yok.

Mcdonald’s teslim mi oldu Anadolu’nun öz benliğine?
Dür gitsin…!
Fiyatını bilmiyorum ama, ucuz olmalı.
Hayat pahallı olunca, dürüm bir çözüm olarak mı ortaya çıkıyor?

Peki Halil Usta’ya ne oldu?
Diyeceksin hamburger farklı mı? O da ekmek arası köfte işte.
Doğru ama biri bir kültürün, diğeri başka kültürün elemanları, buranın kültürünü üreten kebapçı niye hamburger üretiyor ki?
O kültüre yönelme isteğinin bir sonucu mu?
“-mış” gibiliğin bitmeyen tezahürleri mi?
Aslında ne o, ne de bu… sadece adaptasyon yeteneğinin üst düzey tezahürü bunlar.

Bu “ekmek arası” konusu da ilginçtir. Bir arkadaşım vardı, lokantada bile döneri ekmek arasında yerdi.
Ekmek yanında olsa olmaz mı?
Olmuyor…
Hububatı öncü rolünden indirmek olmaz. Diğerleri araya sıkışır ama hububat hep önde.
Yanına sebze…?
O ne ki? Soğan yeter.
Bunu bir biçimde genlerle taşıyoruz galiba.

Yerleşim biçimlerimiz de böyle, sanki yarın kolaylıkla mekanı terkebilecekmişiz gibi kent kuruyoruz.
Tren kaza yaptı, yapsın… köprü çöktü, çöksün.
Çünkü onlar dürüm.
Ayakta, ısıra ısıra…
Memlekette kültür kurumları oluşmuyor, kitap okunmuyor, sanat üretimi takliti bir tık aşabilmiş değil.
Dür gitsin…!
Her an, her yerde yeni bir hayat kurabilecek kadar seyyar bir hayat algımız var.
Kültürümüz sabitlenme, kalıcı olma üstüne değil ki.
Bu bizi adaptif kılıyor, avantajlı konuma geçiriyor mu?
Sanki.
Tarihi, gecmişi önemsiyor gibi görünsek de, aslında umurumuzda değil.
Bir Alman’a, Fransız’a, Ingiliz’e “tarihini sildim” de, ertesi gün öyle bir boşlukta kalır ki, hayat için anlam oluşturamaz.
Oysa dürümcü böyle mi?
Sil tarihini, ertesi gün tabelaya “since 2019” yazıp devam eder.
Dür gitsin… !

1.321 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Cumhur memnun mu?Cumhur memnun mu? Anadolu birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir coğrafya. Birçok inanca zemin olmuş ve kutsanmış. Anadolu da bu mozaiğiasırlardır taşıyan bir hümanizm var... Bütün bunların […]
  • I.N.R.I.I.N.R.I. Bilmiyorum hiç dikkatinizi çekti mi, ancak Hz.isa’nın gerildiği çarmıhın üstünde bir kelime yazar. İşte bugün bu kelimenin deruni anlamını inceleyeceğiz. I.N.R.I., 4 İncil’de ayrı ayrı […]
  • Ne bilecen abey?Ne bilecen abey? Ne bilecen abey? Konulu mahsun eser. Geçenlerde Ankara'da yıllardır görmediğimiz dostlarımızla buluştuk. Hasret, hasret, hasret... Özlemişiz tabii ama merak da var işin içinde, bunca […]
  • Google’ın Reklam İzletme YöntemleriGoogle’ın Reklam İzletme Yöntemleri Televizyonda reklam izlemeyi çok özel durumlar yoksa hiç sevmem. Televizyonda izlediğim her ne ise araya reklam girdiğinde ya hemen kanal değiştiririm ya da başka bir işle ilgilenirim. […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler