felsefe taşı

Bir Tavşan Deliği

Bir Tavşan Deliği
Mayıs 21
11:22 2021

Zaman geri mi gidiyordu, ilerliyor muydu belli değildi. Belki tam şu anın içindeydim. Bilemiyorum, gerçek anlamda bunu bilemiyorum. Uzun süredir oturduğum bu yataktan kalkıp ışığa bir ulaşabilsem bunu belki de çözebileceğim. Odanın içindeki elektrik ışığı düğmesi çok uzak, yere inemiyorum. Çünkü yerde binlerce yılan var ve yere inmemi bekliyorlar. Buraya zaten zor çıktım, kapının diğer tarafında kulaklarıma, burun deliklerime girmeye başlamışlardı çeşitli renkte ufak ufak yılanlar.

Acaba böyle bir girişle romana başlasam devamını getirebilir miydim bilemiyorum. Koyu bir kahve yapmak için kalkıp biraz kafayı dağıtmak en güzeli galiba.

Mutfakta dün geceden kalma dağınıklık çok büyük boyuttaydı. En son hatırladığım buzdolabının kapısını açmamla oluşan ışık gittikçe kuvvetlenip gözlerimi esir almıştı. Üst rafta duran karnabahar içinden kurtçuklar çıkan bir beyin gibi duruyordu, gözlerimi kaçırmaya çalıştığımda yanındaki pırasaların bilekten omuza kadar kesilmiş kollar olduğunu farkettim. Tanrım ne oluyor kapağı kapatamıyorum. Zeytin tabağında bir sürü renkli göz cansız bana bakıyor, çilek reçeli içinde barsakların barındığı kan deryası…

Acaba ilk girişi böyle yapsam sonra delirip odaya mı geçse adam.
Kahve suyu ısındı, ısıtıcının tak diye atan sesiyle kapının zili aynı anda çaldı. Kimseyi beklemiyordum gittim açtım. Kapıyı açmamla bir adım geriledim. Üstü başı kir içinde, tarifi imkansız bir koku salan tuhaf görünüşlü adam kapımda duruyordu. Kapıyı hemen kapatmak istedim, ayağını kapının arasına koydu. Ayağı diyorum ama sadece kemikler ve tırnakların durduğu biçimsiz bir iskelet. Ağzından tuhaf bir ses çıktı, dişleri görebildiğim kadarıyla devamlı yer değiştiren kara sineklerdi. Anlayabildiğim kadarıyla kahve istiyordu. Uzattığı bardağı tutmama imkan yoktu, adam bunu farkedince içeri girdi. Kahveyi kendi doldurdu. Döndü buzdolabının fişini çekti.. Bunu hemen at dedi.

Evden çıktı döndü, o odaya girme odada yılanlar var dedi. Bir ölü sinek ağzından düştü.
Böyle bir girişle acaba daha ilgi çekici hale getirebilir miydim?
Girişi düşünürken çöpümü artık dökmem gerektiğini düşündüm. Biraz çıkıp hava almak iyi gelecekti. Böylece belki de o esnada bir tavşan deliği bana yol gösterirdi. Çöpü alarak dışarı yürüdüm. Çöp bidonlarının oraya gittiğimde büyük siyah poşetlerin oynadığını, yırtıldığını gördüm. Sonra bir çöp poşetinin beni içine aldığını, bidonun içine bıraktığını hissettim.
Zor bir geceydi. Bir sürü düşünce, içkim ve ben balkonda oturmuştuk. Gecenin içindeki tek ses kafamdakilerdi, sonra sızmışım. Sabah uyandığımda kendimi bir çöp yığını gibi hissediyordum.
Acaba buradan mı başlasam.
Başlamak çok zor değil o ilk adım çok zor…

1.164 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • ÖlüÖlü Odaya sessizce girdi, kalın perdeyi açtığında serbest kalan güneş ışığı içeriye sabırsızca yerleşmeye başladı. Döndü, yatağın üzerindeki ölüye baktı. Ağzı ve burnundan akan kan kurumuş, […]
  • Ben Daha Çince ÖğrenecektimBen Daha Çince Öğrenecektim “Ben daha Çince öğrenecektim,” diye düşündü yaşlı kadın, burnundaki kaymış gözlüğü iterek. Koltuğunda hafifçe doğruldu ve yanındaki sehpa üstüne duran kalın defteri eline aldı. Sayfaları […]
  • Güzellik Kavramı ÜzerineGüzellik Kavramı Üzerine “ Sıcak bir ağustos günü, bir adam İstiklal caddesinde dalgın dalgın yürümektedir. Elleri cebinde bu adam aniden bir afişin yanında durur. Birçok insan için sıradan olan bu reklam afişinde […]
  • UtançUtanç Kapının açılmasıyla yerinden sıçradı. Hep böyle olurdu. Önünde sonunda geleceklerini bilse de zamansız yakalanırdı. Telaşlı ayakların parke zeminde çıkardığı sesler ona doğru yaklaşırken […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler