felsefe taşı

Kadüse (Asa) ve Ankh

Kadüse (Asa) ve Ankh
Aralık 05
13:04 2017

“Tanrı kendisi için bir şey yapanı bilir.” Mısır metni

Asalar; hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak, törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değneklerdir. Kadüs de Hermes’in çift yılanlı asasıdır. “Sembol toprağı temsil eden asa (veya insan olarak düşünülürse omurilik) üzerinden suyu ve ateşi temsilen yukarı zigzaglar çizerek çıkan iki yılan(yaratılışın temel güçleri, erkek ve dişiyi, yer ve göğü) spiral şeklinde Kadüsü çevreler. Kanatlar(yücelme) ile temsil edilen hava ve üst bölümde yuvarlak bir küre ile temsil edilen kimilerine göre beyin, güneş, gök kubbe, taç, aydınlanma, ruh, tanrısallık, yaşam enerjisi ya da akaşadan(dünya hafızası) oluşan simgedir. Hint sistemine göre ilk beş çakra toprak, su, ateş, hava ve akaşadan oluşmuştur. Temel güçleri, doğadaki dualiteyi, kutupsallığı ve bunların dengesini simgeler. Yılan da şeytandan çok aklın sembolüdür.”

“Caduceus’un oluşumunu tarif eden bir efsaneye göre Merkür birbiri ile kavga eden iki yılan (Kaos’un imgesi) görür ve etrafında bu yılanların kendilerini sardıkları (“Dünya Eksenine” göre hareket eden iki zıt gücün dengesi) bir değnek (Kaos’un kendisinin Kozmos olabilmek için düzenleyeceği bir eksen belirlemesi) ile onları ayırır (zıtlıkların farklılaşması). Caduceus (Habercinin işareti) bir yanda yorumcu ya da Tanrıların elçisi diğer yanda varlıklara bir durumdan diğerine geçişte rehberlik eden fonksiyonu ile Merkür ya da Hermes’in iki tamamlayıcı fonksiyonuna atıftır. Bu iki fonksiyon gerçekte iki yılanın temsil ettiği akımların sırasıyla iniş ve çıkış istikametlerine tekabül eder.”

Bu sembol ufak farklılıklar ile tüm kadim ezoterik sistemlerde (Çin, Hint, Japon, Mısır, Sümer, Maya, İnka, Yunan vs…) kullanılmıştır. Mezopotamya ve Hindistan’da üze¬rinde bu sembolleri taşıyan, yaklaşık İ.Ö. 2600 yıllarına tarihlenen tabletler gün ışığına çıkmıştır. Antik Yunan kültürü ise ilâh Hermes’i (Thot) Mısır’dan sembolüyle birlikte ithal etmiştir. İnsanın ve doğanın makro ve mikro kozmosun enerji dolanımını, dönüşümünü ve gelişimini de temsil ettiği söylenmektedir. Sirius yıldızının yörüngesi ile ilgili olduğunu söyleyen kaynaklar da vardır. Ezoterizmde her sembol kullanıldığı yere göre farklı anlam alabilmektedir.

Ankh; sözcük anlamı olarak “yaşam, hayat”tır. Mısırlı “yaşam haçı”dır, kadın ve erkeğin birlikteliğini simgeler ve evrensel yaşamın çekiciliği olarak ele alınır. “Hayatın anahtarı” olarak da bilinir. Mısır dilinde “yasam nefesi” anlamına da gelir. Ölümden sonra sonsuz yaşamın anahtarıdır. Ankh sembolü üst tarafı yassı bir daire olan bir haç şeklindedir ve ebedi hayatı remzeder. “Ankh sembolü semavi ve dünyevi âlem arasındaki irtibata ilişkin anlamıyla kullanıldığında, daire Semavi Yönetim’i “T”nin yatay çizgisi olan kol yeryüzü ile semavi âlemi ayıran sınırı simgeler; sütun sembolizmini içeren aşağı inen kol ise iki âlem arasındaki, iki yönlü her türlü irtibat ve iletişimi temsil eder. Sembol inisiyenin alnının ortasında, iki gözünün arasında, yani üçüncü göz hizasında tutulduğunda, misterlere inisiye olmuş bulunmayı ve sırrı gizli tutmayı simgeler. Bir anahtardır. Ankh sembolünün kulpundan tutulan bir anahtar olarak kullanıldığı sembolizmlerde ise, bu anahtar, onu taşıyan kişinin İsis gizemleri inisiyasyonundan geçmiş biri olduğunu simgeler. O kimse göğün kapısının anahtarına sahiptir. Mumyaların üzerine konulan Ankh sembolü ise, mumyalananın, ilahlara benzer duruma gelene kadar doğum-ölüm süreçlerinden defalarca geçeceğini simgeler.”

Ankh, ölümün ardından yaşamın sembolü, onun anahtarıdır bu sebepten şeklin insan vücudu olduğu söylenir, şekil çift cinsiyetlidir. Anahtar güç ve sahiplenmenin simgesidir. Herkes kendi anahtarına kendisi sahiptir. Bu anahtar ile kendi kapısının, kendi gizemlerinin kilidini açacak ve kendi eserini verecektir. Bu sembolik anahtar her cevabın bizde olduğunu simgeler. Kendi kendini tanımayı becerebilmek gerekliliği vurgular. Haç şeklinin tepesinin yuvarlanıp bir halka şekli oluşturmasının sebebi ölümden sonra yaşamı sembolize etmesidir. Tanrıça Ma’at başında bir devekuşu tüyü ve her iki kolunda birer ‘Ankh’, yaşamın sembolü olan yaşam anahtarı ile sembolize edilir.

“Işık, yaşam ve aşk hiçbir zaman kaybolmaz.” Rose-Croix Ezoterik Cemiyeti

5.889 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Ahilik Haftasının ArdındanAhilik Haftasının Ardından (1261 yılında Ahi Evren’in katli, mistisizm ve felsefe üzerine) Bugünümüz, dünümüzün düşünce ve eylemlerinin eseridir. Yarınımız da bugünkü düşünce ve eylemlerimizin sonucu olacaktır. […]
  • Mağara Devrinden Bu Yana İnsanlığın Sağlığı Nasıl Korundu?Mağara Devrinden Bu Yana İnsanlığın Sağlığı Nasıl Korundu? Dünyanın en eski ilacı 110 yaşında ise daha önce nasıl tedavi oluyorduk? diye düşünüyordum... Gerçekten tek tedavi yöntemi Ortodoks Tıbbı dediğimiz bu gün ki tıp mıdır? İnsan odaklı […]
  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • Doğa ile EtkileşimDoğa ile Etkileşim 'DOĞA ile ETKİLEŞİM' birçok insan için kenara itilen bir şey ... Oysa İnsan hakkındaki tüm kadim kozmogoni ve öğretilerde, kozmos ve insanı ilişkilendirmek, analoji yoluyla düşünmek […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler