felsefe taşı

Alışkanlıklar, tekrarlar

Alışkanlıklar, tekrarlar
Kasım 09
10:26 2017

Epey oldu, belki beş, belki dört yıl.
“En iyi paça burada” diye, bir dostum sürüklemişti.
Anlaşılacağı üzere, lokanta ağırlıklı olarak sakatat üzerine kurumsallaşmış.
Çok önemserim, bu devirde derinliği olan başka ne kaldı?
Neyse, oturduk bir masaya.
Önce çorba…
Müthiş, “usta bu arkadaş hangi bağın bülbülü?”
Yanak abi…!
Bu…?
O gözünün yağı abi, biz onu karabiber içinde uzun süre kurutuyoruz, kuruduktan sonra limon, hardal ve doğal elma sirkesinde yeniden hayata döndürüyoruz.
Ya Rabbiiii… bu kulunun sınavı da bu mudur?
Ertesi hafta yine gittim, aynı masa, aynı sandalye.
Aynı garson geldi, “buyurun, ne alırsınız?”
Aynısından … hani geçen hafta aldıydım ya, kuzu gözü ızgara ve yanak çorba.

Üç beş gün sonra, yine aynı yer, aynı sandalye, ayni garson, bu defa tanıdı, “hoşgeldin abi, aynısından mı?”

Bu ritüel bir yıl içinde yerine oturdu ve kendi döngüsünü yarattı. Ne zaman kapıda görünsem, o sandalye çekilir, kuzu gözü gelir, sulh ve sükûn içinde ilişki derinleşir.
Geçenlerde gittim, baktım o masada üç kişi oturuyor.
Öylece kaldım.
Hayvan oğlu hayvan… bu kadar boş masa varken, bu ne?
Baktım kelle yiyor yamyamlar.
İnsanın özü bu işte, vahşi yaratıklar.
“Abi buyur…” aklınca başka masa açıyor zibidi.
Bilmiyor ki, hayatı anlamlı kılan alışkanlıklar, tekrarlar …
Arkadaşım “boşver, bir sürü masa var, gel cam kenarına oturalım” dedi, ama artık o anlam buhar olup, uçmuştu.
Neyse, koluma girip, ite kaka bir masaya oturttular.
Yerimde oturan sidikliye baktım, kim bilir ne zamandır gözlüyordu orayı?
Garsona rüşvet de vermiştir kesin.
“Abi yanak çorban…”
Bana kuru ile pilav getir, sakatat yemem” dedim.

2.412 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • İstanbul Trafiğinde sıradan iki saatİstanbul Trafiğinde sıradan iki saat Bugün yine bir İstanbul trafiği çilesine girdim… Bilmem kaç beygir gücünde araba altımda diye düşündüm. Beygiri boşverdim… Saatte 1 kağnı hızıyla gidebilsem yine kardı. Ama […]
  • Farketmeden Yitirdiklerimiz…Farketmeden Yitirdiklerimiz… Farketmeden ne de çok şey yitiriyoruz... İlk bu bahar farkına vardım. Bizim ev Feneryolu'nda. Kuyubaşı otobüs durağından 2 numaraya biniyorum her sabah ve Altunizade'deki işyerime […]
  • Dolarla…Dolarla… “Maaş değil ama naaş dolarla” adlı mahsun hikâye. Amerikan bezi lazım, giderayak. Saracaklar malum, üstüne gül suyu. Dokuması yerli de pamuk nerede? Tövbe tövbe… Onu sormuyorum, […]
  • Emzik Endikasyonu – Alkışlar – Üç Kere Kutsal “Like!”Emzik Endikasyonu – Alkışlar – Üç Kere Kutsal “Like!” Gel Hele Başa Dönelim Teyzemin Oğlu (İki nakaratın kafa kafaya verdiği grotesk sentez ve nevroz) Memlekette Bayram Sabahı: “Örümcek Adam kostümüyle çocukları sevindirmek için […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Ekim 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

Arşivler