felsefe taşı

Sümer – Mısır bağlantısı

Sümer – Mısır bağlantısı
Mart 30
11:22 2023

Paris’teki Louvre müzesi, 1916 yılında Hamamat vadisinin batısındaki Gebel el-Arak köyünde yaşayan bir satıcıdan satın alındığı rapor edilen mükemmel bir çakmaktaşı hançer elde etti.

Gebel el-Arak bıçağı eskidir, çok eskidir. MÖ 3450 ile 3200 arasına tarihleniyor ve Büyük Piramit’in yapımından neredeyse bin yıl öncesine tarihleniyor. Toplamda, bıçak yaklaşık 28 santimetre uzunluğundadır(11 inç) ve yaklaşık 19 santimetre uzunluğunda (7,5 inç) kavisli bir çakmaktaşı bıçaktan oluşur. Fildişi sap 9,5 santimetre uzunluğundadır (3,7 inç).

Benzeri birçok kama bilinen hanedanlık öncesi bağlamda keşfedilmişti. Böylece bulunan hançeri tarihlendirmek ya da fildişi sapındaki işçilik kalitesini belirlemek sorun değildi. Vakit kaybedilmeden hançerin gerek bir başyapıt olduğu kabul edildi. Sanat tarihçilerini bir hayli heyecanlandıran şey ise, sapın her iki tarafına oyulmuş mizansenlerdi.

İlk kabartma en ilginç olanı; merkezde sakallı bir erkek figürü duruyor. Vücudu dizlerine kadar uzanan bir ceketle sarılı. Ceketi bir kemerle veya elbise bağıyla bağlanmış. Başına giydiği şeyi sarık olarak tanımlayabileceğimiz gibi, aksine uzun saçları başının etrafına sarılmış ve bir topuz gibi bağlanmış da olabilir. Kolları dışa doğru açılmış ve elleri, yeleleri aşağı salınan iki kocaman aslanın boğazlarını sıkıyor. Kahramanımız abartısız şekilde aslanların ön gövdelerini yerden kaldırıyor ve böylece aslanlar iki ayakları üzerinde duruyor. Tarihçilerin “karşıt kompozisyon” dedikleri şekilde konumlanan aslanlar tamamen kahramanımızın kontrolü altında. Bu tasvir bir hanedan armasına benzemektedir. Ayrıntılı oyma sahneye hakim olan, Mezopotamya sanatında sıklıkla görülen bir sembol olan “Hayvanların Efendisi”dir.

Tarihsel olarak sonralarda böyle temsiller var fakat hanedanlık öncesi Mısır sanatında böyle bir temsil yok. Bu motifin kaynağını, Sümer ülkesinden ve Suziana’dan aldığı kabul ediliyor. Arkeolojik olarak onaylanmış bu türden ilk tasvir, Suza’da bulunan bir düğme mühür üzerindeydi. Mühürde de kahraman figürü birbirine karşıt duran iki aslanı kontrol ediyor. Dizlerine kadar uzanan uzun bir elbise giyiyor.

Uzun süredir kabul edildiği üzere Gebel el-Arak hançerinin üzerindeki adamın giydiği ceket tipi, Suza ve Uruk’un antik sanatında başka insan figürleri üzerinde de bulundu. Kahramanımız tarafından topuz şeklinde toplanan saçı Mezopotamya hükümdarları için alışılagelmiş bir durumdur. Hançerdeki figüre sıra dışı şekilde yakın bir paralellik Uruk’ta “Aslan avı dikilitaşı”nda bulunuyor. Mezopotamya terimini kullanmak doğru olsa da, stilin daha kesin bir tanımı Sümer’dir. Figürün krallığın geleneksel sembolü olan bir çoban şapkası giyen Uruk’un Sümer Kralı olması muhtemeldir.

Bu nedenle Gebel el-Arak hançerindeki ikonografi, Mısır’a yabancıdır ve şüphesiz kahraman Sümer ülkesindendir.

Gılgamış da, oyma sanatının birçok eserinde insan-hayvan çekişmesinin galibi şeklinde tasvir edimiştir.

Mısırlılar daha sonraki zamanlarda, Hayvanların Efendisi ikonunu kendi iki tanrılarına uyarladılar: Bes ve çocuk Horus. Her ikisi de koruyucu ilahlardı. Mısırlıları doğanın kaotik güçlerinden, bataklıkların ve çöllerin vahşi hayvanlarından koruyorlardı.

El-Arak kahramanımız hakkında belki de en ünlü karşılaştırmalı sanat tarihçisi Henri Frankfort şöyle diyor:

“Hançer üzerindeki aslanlara hükmeden adam bir yabancı motifi, Mezopotamyalıyı kopyalamanın en çarpıcı örneğidir. Bu tür figürler Mezopotamya’da yaygındır fakat Mısır’da fazlasıyla nadirdir. Figürün saçı-beresi, elbisesi hatta bacaklarındaki kasların betimlenmesi, tamamıyla Mısır dışından, Mezopotamya-Sümer’dendir”.

Hançerin üzerindeki kahramanın alt kısmında birbirine karşıt duran iki köpek vardır. Tasmaları ve göğüs kemerlerinin olması bunların vahşi değil evcil-eğitilmiş olduklarını göstermektedir. Fakat bunlar uzun burun ve sivri kulaklarıyla çakala benzeyen Mısır köpeği değiller. Bunlar kısa burunlarıyla Mezopotamya sanatında bulunan tipik tıknaz ve kaslı köpeklerdir. Onların altındaki hayvanlar da tipik Mezopotamya sanatının örneklerindendir.

Gebel el-Arak bıçağının diğer tarafında farklı bir sahne var: katmanlı bir savaş tasviri.

Bu sahnelerde iki grup asker kıyasıya mücadele ediyor: Başlarını kazımış soldaki adamlar büyük ihtimalle Sümerli, uzun saçlı adamlar ise Mısırlı. Penis kılıfları dışında hepsi çıplak. Alt kısımlarda ise bir deniz savaşı görünmektedir. Bu savaş sahnesi aynı zamanda dünyadaki deniz savaşının ilk tasvirlerinden biridir: savaş gemileri hareket halinde tasvir edilmiştir.

Tabii akla şu soru geliyor: Eğer bu hanedanlık öncesi bir Mısır bıçağıysa, neden önemli bir Mezopotamya / Sümer stili sergiliyor?

Bu soruyu cevaplamak için Mezopotamya ile Mısır’ın en eski kültürleri arasındaki eski ilişkileri anlamamız gerekiyor. Görünüşe göre ikisi arasındaki ticari ilişkiler, MÖ 4. binyıl gibi erken bir tarihte, Mezopotamya uygarlığının Uruk Dönemi’nin, daha sonraki eski Mısır uygarlığının ana öncülü olan “Naqada II” kültürü üzerinde önemli etkilere sahip olmasıyla gelişti.

Bu dönemde Mısır bölgesi ile Yakın Doğu arasında bol miktarda ticaret vardı. Mezopotamya’dan olası ticaret yolları tamamen deniz yoluyla veya kara yoluyla da olabilirdi. Bu dönem, daha gelişmiş Mezopotamya’nın etkisi altındaki eski Mısır gelişiminde önemli bir aşama olarak önem taşımaktadır.

Bu aşamada ikisi arasında büyük paralellikler oluştu ve proto okuryazarlık Mısır’a girdi. Hanedan öncesi Mısır üzerindeki Mezopotamya etkisi, “Hanedan I”in ortaya çıkışına ve daha detaylı, benzersiz bir Mısır sanatı ve kültürel tarzına kadar yaklaşık 250 yıl sürdü.

Gebel el-Arak bıçağı, Kahire’nin durgun bir dükkânında tesadüfen keşfedildiğinden beri, akademisyenler ve Mısır uygarlığı meraklıları tarafından hanedan öncesi Mısır sanatının en önemli anıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Girift, kusursuz ve son derece etkili olan bu bıçak, hanedan öncesi gelişim için önemli bir içgörüdür- yazılı metinlerin olmadığı bir aşamada çok önemli bir şey.

Bize, Mısır ile Mezopotamya arasında ticaret ve ekonominin ötesinde; çağdaşlarını geride bırakacak ve insani gelişmenin doruklarına çıkacak yeni bir medeniyetin kültürel gelişiminin derinliklerine nüfuz eden açık ve çok önemli bir bağlantıyı anlatıyor.

Ve sadece bu da değil, Gebel el-Arak bıçağı bize bir bütün olarak insan uygarlıklarının gelişimi hakkında önemli bilgiler veriyor. Daha gelişmiş uygarlıkların, diğer kültürleri eşit teknolojik standartlara ulaşmaları için aktif olarak etkilediğine ve onlara yardım ettiğine dair kanıt sağlar. Bir teori, Mezopotamyalı zanaatkarların Mısır’da aktif olarak çalıştıklarını ve Gebel el-Arak bıçağını yaratan Mısırlı zanaatkarları eğittiklerini ve etkilediklerini öne sürüyor

Daha gelişmiş inşaatçıların sanat tarzını kabul etmek ve taklit etmek, büyük başarılara giden kesin bir yoldur- ve daha sonra ortaya çıkan Mısır bunu kesinlikle gösterdi: Mezopotamyalılardan yazı ve diğer birçok önemli teknolojiyi alarak, daha sonra benzersiz bir kimliğe dönüştürmesinin örneğini gösterdi.

Mısır’ın uzun tarihinin hanedan öncesi dönemi esrarengiz bir dönem olmaya devam ediyor.

Ama buna rağmen, dünyanın en iyi uygarlıklarından birinin adım adım, yüzyıldan yüzyıla nasıl geliştiğine dair bazı önemli ayrıntılar sağlandı. Ve Mezopotamyalılar gibi insan uygarlığının atalarının doğrudan etkisi altında olmak, kesinlikle Nil’in verimli vadilerinde yaşayanların başarıya giden bir yola girmesine yardımcı oldu.

Kaynaklar:

Efsane – David Rohl / Yurt yayınları

https://tr.frwiki.wiki/wiki/Couteau_de_Gebel_el-Arak

887 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Dijital Mona LisaDijital Mona Lisa Dijital bir varlığın hangisinin orijinal olduğu nasıl tespit edilebilir? Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey on beş sene önce attığı ilk Twitter mesajını (tweet) geçtiğimiz günlerde “satışa […]
  • İnsan Nasıl İnsan Oldu?İnsan Nasıl İnsan Oldu? Daha önceki evrim yazılarımızda organik bileşiklerin oluşumunu yazdık ve buradan evrimin geneline bakmakta yarar olsa da, bugün biraz insanın sosyal evrimleşmesine dönmek istiyorum. […]
  • Sarıkamış faciası ve Devrim Şehidi KubilaySarıkamış faciası ve Devrim Şehidi Kubilay Aralık Ayının 22 si ve 23 ü, iki büyük yaşanmış olayı hatırlatacağım ve anacağım! • Sarıkamış’ta soğuğun yok ettiği bir orduyu! • Devrim Şehidi Kubilay’ı! Sarıkamış […]
  • Ege’nin en “in” rotalarıEge’nin en “in” rotaları Palmarina, sadece Türkler için değil, tüm mega yatlar için öne çıkacak. Göcek, Fethiye, Kaş ve Kekova rotası ile Orta Ege’deki Yunan adaları yelkenliler için tercih edilen rota […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler