felsefe taşı

Yeni yılın habercisi…

Yeni yılın habercisi…
Aralık 25
09:26 2018

Yeni yılın habercisidir aralık ayı. Yılın son zamanlarının tadı çıkarılır, başlangıçlara hazırlık yapılır, yeni umutlar ve beklentiler ümit edilir. Geride bıraktığımız yıl oldukça hareketli bir yıldı. Hem bizim için hem de dünya için oldukça zordu. Giderek zorlaşan sosyal hayat, ekonomik problemler, savaşlar, göçler derken bizler de payımızı aldık. Ama biz idmanlı olduğumuz için altından kalktık bir şekilde yine.

Bu senenin size getirileri neler oldu, neler kattınız kendinize? Dilekleriniz gerçekleşti mi ? Dilek dilemek güzel şey. Bir hedefiniz olduğunu gösterir, çalışmak için sizi motive eder. Bu yılın artılarını eksilerini çıkarın. Neler yapmışsınız, neleri yapamamışsınız belirleyin ve 2019’dan yapamadıklarınızı isteyin. Her saniyenin kıymetini bilip yaşamın değerini bilmek gerek. Müdahale edemediğimiz o şey; zaman. Bir saniye öncesine bile dönemiyoruz. Bu nedenle önce yaşamayı ve sevmeyi öğrenin. Sevmeyi bildikten sonra zorlukların üstesinden daha kolay gelebilirsiniz. Güzel sevmeyi bilirseniz hayat daha kolay olur benden söylemesi. O zaman işiniz iş gibi gelmez hobi olur, zorluklar yıldırmaz daha iyisi için büyük bir adım olur, yaşamak külfet olmaz motivasyon olur. İçinde bulunduğunuz anları koyun bir kenara. Bunu bir kazanç sayın. O anları “iyi hatıralar” olarak hafıza bankanıza eklemek sizin elinizde.

Bu yılın özetine geçmeden önce anmak istediklerim var. Aramızdan ayrılsalarda yaptıklarıyla hep bizimle olacak isimler. Bunun için çalışın. Hayat sizin için boşa akıp gitmesin. Öyle disiplinli, öyle severek çalışın ki, yaptıklarınız sizden sonrakiler için faydalı olsun. Üzücü başlamıştık bu seneye. Yılın ilk günlerinde Aydın Boysan ve Münir Özkul aramızdan ayrıldı. Ne büyük iki isimdir onlar. Hala Münir Özkul’u izlediğimizde güler ya da ağlarız. Replikleriyle verdiği dersler kulağımızdadır. Aydın Boysan’dan ise adab-ı muaşereti öğrendik. O sofraya nasıl oturulur tek tek anlattı bize. Sayısız kitap ve bir mimar olarak kariyeri boyunca tasarladığı yapıları iz olarak bıraktı. Bu sene kaybettiğimiz isimler arasında; çevirmen Yılmaz Onay, Prof. Dr. AgopKotoğyan, bilim adamı Stephan Hawking, şair Ülkü Tamer, ünlü iş adamı Erdoğan Demirören, Soul müziğin kraliçesi Aretha Franklin, BM eski genel sekreteri Kofi Annan, Cranberries’in solisti DoloresO’Riordan,yapımcı ve yönetmen Aram Gülyüz, Türk basketbolunun duayen isimlerinden İsmet Badem, oyuncu, yönetmen ve senarist Ferdi Merter ve dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız Ara Güler ve çizgi romanların babası Stan Lee aramızdan ayrılan diğer kıymetli isimlerdi. Hepsi ışıklar içinde uyusun. Çalışmaya devam, ustalara selam!

Sene içinde neler oldu hatırlayanınız var mı? Bu sene en çok ilginizi çeken şey ne oldu? Ülkemizde ve dünyada neler oldu? Ben size kısaca hatırlatayım;

Şubat ayında e-devlet sisteminde soyağacı uygulaması açıldı. Yılın en çok konuşulan konularından biriydi bu. Herkes sisteme girdi, sistem kitlendi ama kimse soyağacına bakmaktan vazgeçmedi ve en nihayetinde herkes sonuca ulaştı. Bu konu sosyal medyada trend topic oldu, günlerce konuşuldu. Sanırım artık herkes kökenini öğrenmiş oldu.

Şubat ayının bir diğer ilginç haberi ise Suudi Arabistan’da alınan yeni bir karara göre kadınların da artık stadyumlarda maç izlemelerine izin verilmesiydi. Aralık ayında kutladığımız Dünya Kadın Hakları Günü’nde kimler hatırladı bu kararı bilmem ama günümüzde kadınların günlük yaşamlarıyla ilgili bu denli temel kararların hala bir yasaya bağlı olması bile üzücü. Kadın ve erkeğin her ülkede her şekilde eşit yaşaması için çabamız sürecek, bu kesin. Bir sonraki haber ise bizden ve oldukça mutlu edici. Ocak ayında yapılan TÜSİAD 48. Olağan Genel Kurulu’nda isim değişikliği kararı alındı ve dernek isminde geçen “İşadamları” yerine “İşinsanları” kelimesinin kullanımına karar verildi. Cinsiyet eşitliği için önemli bir adımdı.

Sonra bir gün nisan ayında hayat günlük akışında devam ederken, son dakika haberleri verildi. Türkiye’de erken seçime gidileceğini fakat bu seçimin diğerlerinden farklı olacağı açıklandı. Parlamenter sistemi geride bırakacağımız ve yepyeni bir döneme geçiş yapacağımız açıklandı. Apar topar bu yeniliği anlamaya çalışırken 52 günlük bir maratonun sonucunda Türkiye yeni sistemi dahilinde cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gitti. Bu seçimle başbakana veda ettik ama 600 milletvekili ve bir cumhurbaşkanı kazandık. Kabul edelim ki ülkece en büyük eksiğimiz bir başkanımızın olmamasıydı. Millet olarak bizim bir şey seçmemize de gerek yok artık, ilk başkanımız başımızda…

Haziran ayında bir seçim daha vardı ki bu hem sevindirici hem de umutlandırıcıydı. Ali Koç, taraftarın sevgisini kazanarak umutları yeşertti. Ben koyu bir Galatasaraylıyımdır ama çevremde sıkı Fenerbahçeliler var. O eski yorgunluğun içerisinde maça dahi gitmek istemeyen, tekdüzelikten yorulmuş bir halde takımlarına destek veren taraftarlardı onlar. Ali Koç ne yaptı bilemem ama onları umutlandırmayı başardı. Yirmi yıllık Aziz Yıldırım dönemi Ali Koç’un 20 bin 736 oydan 16 bin 92’sini almasıyla sona erdi. Fenerbahçe bugünlerde biraz sıkıntılı ama olsun umut hep var. Ali Koç vizyoner bir başkan. Çubuklu formada ilk kez başka bir renk olarak magenta rengi kullanarak devrim yaptı ve “HeforShe” kampanyasına destek verdiler. Kulübün değerlerini destekleyen bir kampanya ile önemli bir konuya dikkat çektiler.

Ağustos ayında Türkiye Cumhuriyeti’nin en yüksek kur seviyesi görüldü. Dolar 7 seviyesine ulaştı ve kendi rekorunu kırdı. Üretici ve tüketici için en zor dönem ağustos ayında gerçekleşti. Herkes yükselecek mi inecek mi diye beklerken seçimlerinde ardından gelen yüksek kur seviyeleri zamları da beraberinde getirdi. Alım gücünün düşeceğini anlayınca da özellikle yiyecek-içecek kategorisindeki markalar ürünlerinde gramaj düşürme yöntemine giderek fiyatları aynı tutmaya çalıştılar. Yapılan girişimler sonucu doların seviyesi 7’den 5’e düşürüldü ama zamlar gerilemedi, enflasyonda değişiklik olmadı ve maaşlar ekonomik kriz karşısında eriyip gitti.

Bu sene içerisinde en dikkat çekici doğa olayları ise dünya tarafından takip edilen Kanlı Ay Tutulması ve Amerika’da 1918’den bu yana ilk kez gerçekleşen güneş tutulmasıydı. Kanlı Ay Tutulması olayında; Dünya ve Mars gezegenlerinin birbirine en yakın konuma geldiği tutulma esnasında Dünya’nın gölgesinin altında kalan Ay, farklı bir renk aldı. En son 100 yıl önce gerçekleşen ve Ay’ın Güneş’i ve atmosferi kapladığı tam güneş tutulması ise Amerika’da bir festival havasında takip edildi ve NASA’nın yaptığı yayınla tüm dünya aynı anda bu doğa olayını izleyebilmişti.

Ekim ayına gelindiğinde Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul’un 3. Havalimanı’nın açılışı yapıldı. Böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçmesinin ardından gerçekleşen ilk resepsiyon ise İstanbul Yeni Havalimanı’nda yapıldı. Dünya’nın en büyük havalimanı projesi gerçekleştirildi.

Bir seneyi daha geride bıraktık. Klasik ama acısıyla tatlısıyla bu yılın izleri de hep bizimle olacak. Önemli olan hatalardan ders almayı bilmek, mutlulukları paylaşabilmek, hayal kurmak, sevmek ve öğrenmeye devam etmek. Aileniz yanınızdaysa, çevrenizde gerçekten birkaç dostunuz varsa ve mutlu olduğunuz bir işe sahipseniz siz de şanslı olanlardansınız. Bugün şartlar kötü olsa da elbet bir gün şans kapınızı çalacak. Milli Piyango alın; “Belki size çıkar…”

Bakın The Economist 2019’u nasıl tarif ediyor;

1. Leonardo ustanın 5 asır önce dünyaya bıraktığı mirası tekrar bir değerlendirmek gerek…
2. Mülteciler sorunu ile ilgili verilmesi gereken cevaplar…
3. Gelişen teknolojide erdemli olmanın kuralları…
4. İnsanların oy hakları manipüle oluyor mu?
5. Kapsayıcı bir büyüme söz konusu..!
6. Pazarlar önem kazanıyor, ana stratejiler ve içerik kral…

Yılbaşı… Senenin en güzel zamanı.Geçmişe veda ederken geleceğe hoş geldin diyebilmek ve yenilikleri karşılamak. Heyecanla beklenen yepyeni bir yıl. Umutsuz olanlara kulak asmayın siz. Dilek dileyin, sevdiklerinize küçük birer hediye alın ve bu zamanın tadını çıkarın. “Zaman”ı unutmayın, geçip gidiyor. Bu nedenle kıymetini bilin. Değer verdiklerinize iyi davranmaktan vazgeçmeyin, onları sevdiğinizi söyleyin.

Dilekler genelde sesli söylenmez ama ben dileğimi sizinle paylaşacağım: Kar yağsın! 🙂 Barış ve sevgi olsun. Karın getireceği beyazlıklarla birlikte tertemiz başlayalım yeni yıla. Sağlığınızın değerini bilin ve onu koruyun, sevdiklerinizle güzel anılar biriktirin, hayatı tanıyın, öğrenmeye devam edin ve bu çok önemli; gerçekleri söylemekten korkmayın ki size yük olmasın…
2019, güzel gel, hoş gel… İyi seneler!

1.307 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Umut da edemezsek geriye ne kalır…Umut da edemezsek geriye ne kalır… Evet yılın son haftasını da geride bırakıyoruz. Birçok kötü olayın global düzeyde yaşandığı, ateşin düştüğü yeri yaktığı bir 2016 oldu. Genele baktığımızda bu yıl dünyada hemen hemen her […]
  • GeçicilikGeçicilik Bazı insanları, genelde yanlış, nadiren de olsa, doğru tanımlamalarla, "model" olarak benimseyebilir ve benzemek isteyebilirsiniz. Bu tip insanları hoca, rehber, ya da danışman olarak […]
  • Hayatın GrameriHayatın Grameri Hayatın bir grameri, ve dil bilgisi sınırları var. Eğer hayatı yaşarken, kendi özgün cümlelerimizi kuramazsak, başkalarının metinlerinde, onların kurguladıkları karakterler olur, ve […]
  • Hayatın GrameriHayatın Grameri Hayatın bir grameri, ve dil bilgisi sınırları var. Eğer hayatı yaşarken, kendi özgün cümlelerimizi kuramazsak, başkalarının metinlerinde, onların kurguladıkları karakterler olur, ve […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler