felsefe taşı

Sevgilinin Selamı: Nefes

Sevgilinin Selamı: Nefes
Kasım 04
23:08 2013

“Nefes alışın şartı nefes vermektir… Ve nefes vermenin şartı da nefes almaktır… Yani bir sıkışmanın şartı açılmaktır… Göze karanlık sunulur sunulamaz aydınlığı ister… Karşısına aydınlık çıkarılınca karanlığı arar… Hayatın ölümsüz formülü burada kendini gösterir…” Goethe

Sakin olmaya çalışıyorum. Ne zaman kontrolüm dışında bir şey gelişse, kalbim pıt pıt hızlı atmaya başlasa… Derin ve daha derin nefesler alıyorum… Kocaman bir zamana yayıyorum nefesimi… 3 boyutlu dünyayı içime çekiyorum önce, dolaşıyor ciğerlerimde, veriyorum sonra, tüm hızlı birikmiş nefeslerimi yavaşça, bir nefesle…

Günde ortalama 23 bin kez yapıyorum bunu ben, her insan ortalama böyle bir rakama ulaşırmış çünkü günde… Biriktirmeye başlamalı nefesleri… Nefesle başlayan bir hayat ve emaneti teslim alınan son bir nefesle bitmeden önce… Kalbimizin çarptığı, nefes aldığımız her an, umutla, aşkla, mutlulukla dolu bir hayat yaşarken ve bazen unutuyoruz ya şükretmeyi; aldığımız, alabildiğimiz her nefese…Ve o nefeste, aslında binlerce sır saklıdır. Bize verildiği andan itibaren ve bizden alınacak zamana kadar bir ömür taşıdığımız…

Nefesimizi kontrol ettiğimizde, kalp atışlarımızı da kontrol ediyoruz. Tıbba göre, insan kalbinin bir yaşam içinde atma sayısı ortalama olarak 7 milyarmış. Yani 7 milyar atış tamamlandığında fizik bedenimizin ömrü bitiyormuş. Yaşamı uzun tutmanın sırrı da işte burada ortaya çıkıyor. Uzun yaşamamız için kalbin atış sayısını yavaşlatmamız gerekiyor. Kalbimiz hızlı attığı zamanlar yaşamımızın süresinden çalıyoruz belki de… Ve ne zaman nefes alışlarımız hızlansa, kalbimiz atmaya başlıyor hızla, hızlı.. Kalbimizi yavaş attırabilmek ya da kalbi yavaşlatmak için, zihni sessiz ve sakin duruma getirebilmek gerekiyor. İşte bu noktada nefesin önemi çok daha anlam kazanıyor. Kalbimiz hızlı attığında, nefes alış veriş tempomuzu kalbimizin atmasını istediğimiz bir ritimde devam ettirmeli… Bir süre sonra kalp ve nefes ritimlerinin senkronize olmalı ve dolayısıyla kalp ritim hızının, nefes ritmimizin hızına düşmesini sağlamakta aslında elimizde…

Nefes, içinde kocaman bir sır saklarken bizi yaşatan ve bize verilmiş olan, bir de anahtarı veriyor yaşamı uzun kılmanın… Ama hayata dair de en anlamlı olan mesajı da içinde barındırıyor. Nefes aldığın sürece yaşarsın ve tabi verebildiğin sürece… Hayatta da, aldığın kadar- verdiğin sürece varsın…Beslediğin kadar da , katabildiğin ile…

Her nefeste istemsiz çıkardığımız “ h” harfi, Arapça’da Allah anlamına geldiği için, sadece nefes ile zikir eden dervişler varmış. Biz her nefeste Yaradanın varlığını kalbimizden hissederiz aslında her 23 binde- bir.. Ama ancak nefesimizi dinleyip, onu hissedebildiğimizde… Ve o nefestir kimseye veremediğimiz, hepimizde var olan ve hatırlatan bize dünyeviliğimizi… Onu hatırlayanın kendine bakmaya başladığı… Karşısındakinde de var olduğunu hatırladığı… Ve bu bilinçten sonra benden çok “biz” demeye başladığı…

O anın efendisi…”İşte yaşıyorsun,şükret” demenin en yalın yolu… Ve büyüdükçe unuttuk nefes almayı… Tıkandık… Soluksuz kaldık bazen… Tükettik mi nefeslerimizi… Ve içimize çekip, verdiğimizi anlamlandıramadık mı çoğu zaman… Sıkıntıdan off’larken heba mı ettik nefeslerimizi… Başka nefeslere ihtiyaç mı duyduk yoksa soluk alabilmek için… Karşımızdakine nefes aldırmadığımızda olmadı mı aynı havayı solurken biz…

Nefes aldığımız sürece yaşıyoruz ve tabi verebildiğimiz sürece… Hayatta da, aldığın kadar -verdiğin sürece varsın… Beslediğin kadar da, hayata katabildiğin ile… Hayat bize bunları öğretirken, biz nefes almaya devam ediyoruz… Bazen koklar gibi maviliği, bazen öper gibi rüzgarı… Bazen kana kana, bazen dura dura, kesik kesik… Ve bazen aldığımızla algılıyoruz hayatı, bazen de sadece verdiğimizle… Oysa hayat öğretiyor ikisinin de eşitleneceğini bize… Nefes alıyor ve veriyoruz… Aynı eşitlikte hayat dediğimiz yaşamın eşiğinde… Ve bu sırada sır hala saklı duruyor her nefesin çekiliş ve verilişinde….

8.599 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Çoşku ile kutladığımız günlerimizin yeniden geleceği bu bayram elbette sadece Çocuk Bayramı değil, çocuk bayramı olmasının asıl sebeplerinden biri olarak tarihimizin gurur dolu […]
  • 23 Nisan23 Nisan 7 yaşındaydım ilk kez resimdeki Atatürk heykelinin önünden geçişimde. Mersin'de büyümüş çocuklar iyi bilirler bu meydanı da, bu heykeli de... Hepimizin yürümüşlüğü vardır bu meydanda, […]
  • İkinci Seyahatim Nedeniyle Sosyalizm/Komünizm Üzerine Bir İrdelemeİkinci Seyahatim Nedeniyle Sosyalizm/Komünizm Üzerine Bir İrdeleme 2006 da Moskova’yı, 2013’te Sivastopol ve civarını gördükten sonra eski SSCB ülkelerini oluşturan memleketler hakkında bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum öncelikle.. Ben solcu […]
  • “Arızalı” Seçkin Azınlık ve Kütle“Arızalı” Seçkin Azınlık ve Kütle Toplumu yönlendiren “arızalı” seçkin azınlık ile şimdiki zamanda yaşayan kütlenin arasındaki uçurumu kapatmak “ortak” bir sorun değil. Kütle evin şımarık çocukları; arızalı seçkin ise […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Ekim 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  

Arşivler