Savaş ve Kadın
Interneti pis savaşınıza, iki yüzlü politikalarınıza, yalan-dolandan ibaret iletişim mecralarınıza alet etmeyin!
İnsanlığın ve insanların kurtuluşu için şunların yasaklanması ne kadar doğru olabilir? Çatal, bıçak, balta, dinamit, otomobil, kamyonet, otoyol, beton duvar, naylon torba, çarşaf, misina, ip… Bu listenin sonu yok. Listeye girebilen şeylerin en az ortak bir özelliği var: İnsan(lar)ı öldürebilir. Çatal ya da bıçağı boğaza yakın yerlere sapladığınızda, baltayı kafasına indirdiğinizde, dinamiti patlattığınızda, otomobil ya da kamyonetle ezdiğinizde, … insanları öldürebilirsiniz. Peki bunlar neden toplumsal hayatta yasaklanmıyor?
Birkaç makul sebep öne sürülebilir. Örneğin bunların hiçbiri (dinamit dahil) insanları öldürmek ya da onlara zarar vermek amacıyla icat edilmedi. Bu tür araçların icat edilme sebebi insanların hayatlarını daha da kolaylaştırması. Otomobil insanları ezmek için değil, insanları bir yerden başka bir yere daha kısa sürede ulaştırmak için var mesela. Birileri onu kötü bir niyetle kullanırsa bu onun suçu olmalı; kullanılan aletin değil! Öyle değil mi?
İki ülke siyasi, ekonomik ya da askeri olarak birbirine girdiğinde neden akla hemen ileri teknolojik araçların yasaklanması geliyor? Dün Çin Google’ı ülkesinde istemiyordu ya da Ukrayna Rusya’nın internetten izole edilmesini talep ediyor. Neden? Bunların iki ülke arasındaki savaşla ne ilgisi var?
Karikatürde Avrupa’yı temsil eden kişi, ABD’yi temsil eden kişiye soruyor. Irak’a neden girdin? Nükleer silahları vardı. Sonra ABD soruyor. Rusya’ya niye sert yaptırım uygulamıyorsun? Cevap aynı: Nükleer silahları var! Bir ülkenin elinde nükleer silah varsa, ona sataşmak için iki kere düşünmek gerekir. Kuzey Kore’ye o nedenle söz geçiremeyen ABD’nin nasıl olup da Irak’a girmiş olduğunu yeniden düşünmek gerek.
Bellidir ki bir ülkenin sıradan vatandaşının canını acıtacak türden yaptırımlar uygulamanın, bundan etkilenen o bireylerle kişisel bir ilgisi yok. Böyle yapılarak onların kendi yöneticilerine karşı çıkmaları, isyan etmeleri bekleniyor. Internetin Rusya’da yasaklanması, global geçit statüsündeki sitelere (Google, Facebook vb.) erişimin engellenmesi gibi teknolojik yaptırımlar, insanın evrensel haklarına tecavüz etmek anlamına gelmez mi? Rusya, Çin ya da Ukrayna (artık hangisi karşı cephedeyse; bugün o yarın bu fark etmez) menşeili e-ticaret sitelerine yaptırım uygulamak ne kadar insani? Fiziksel işgalde bile sivillerin yaşamlarını sürdürmesine azami özen gösterilirken dijitalin böyle üvey evlat muamele görmesinin gerisinde yatan tek sebep liderlerin yaşlarının dijitale akıl erdirmeye yetmemesi mi?
Interneti pis savaşınıza, iki yüzlü politikalarınıza, yalan-dolandan ibaret iletişim mecralarınıza alet etmeyin!
Ancak bu sadece yaşlıların dijital toplumu anlayamaması ile açıklanabilecek bir şey değil. Genci geldiğinde o da aynısını yapıyor. İşte Facebook’un yaptıkları. Federaller kapısına dayanana dek kafasını öyle bir tarafa çevirdi ki ABD’de başkanlık seçimi bile şaibeli hale geldi (bkz. Cambridge Analytica Skandalı). Hal böyle olunca eski toprakların gelip onu bunu yasaklarken interneti, webi, sosyal medyayı da kilitlemeye kalkmasına bir şey diyemiyor insan!
Dijital kuşakların ilki olan Y Kuşağı’ndan da umut kesildi kesilecek. Geriye ne kalacak? Uzaylı olduklarına kesin gözüyle bakılan Z Kuşağı mı? Yoksa sorunu yine o kadim dost mu çözecek? Kadınlar!