Gümüş Kaşık
“Ağzında gümüş kaşıkla mı doğdun?” diyorlar.
Yok, ben doğduğumda, ailem dar bütçeli bir memur ailesiydi.
Dedem ve babam küstü, ve kader genlerde hep tekrar eder, oğlum doğduğunda ben de yaşadım.
Ama, evet, babam öyle doğmuş.
Ve dedem, kardeşlerinin çocuklarını da, kendi çocuklarından ayırmamış, hepsini kavramış ve kollamış.
Gümüş kaşıklar, dört çocuğunun yanında, on dört yeğeni için de varmış.
On bir nesildir devam eden feodal kökenlerimle de barışığım.
Sonra, babamın görevlendirmesiyle, çiftlikte, büyükbaş ağırında dışkı da kürüdüm.
9 yaşımda babama yazdığım bir rapor var, her okuduğumda gülüyorum.
Küçük başlarda, ağılda yapağı da kırktım.
Bir yaz, İsviçre’de, özel uçaklarla gelen dünya zenginleriyle yaz okulunda okudum.
Ertesi yaz, domates fidelerini sularken nasır tutan avuçlarımı, sınıf arkadaşlarıma açıklayamadım.
14 yaşımdan itibaren, babamın yanında değil, inanılmaz ufku ve cesareti sayesinde, yerine çalıştım.
Elektriksiz ve susuz yazlıklarda, müşteri bekledim.
Silah da taşıdım, uykusuz da kaldım.
Bir sürü belayı kazasız atlattım.
Gümüş kaşık vardı ve mirastaydı, bugün müteşekkirim, ama kavuşana kadarki eğitim hayatım çok ilginçti.
Sürekli okuma ve felsefe, onun yanında, dünyanın ve insanın kurduğu uygarlığa uyum.
Rahmetli babam da, İtalya’da master yapmış biri olarak bu hikayeyi severdi.
İtalyan İngiliz’e sormuş, “neden köpeklerinizi şımartıp, çocuklarınızı zorluyorsunuz?” demiş.
İngiliz de, “köpeklerimizin adam olmasını beklemiyoruz” demiş.
Gümüş kaşık, hayattan alabileceğiniz kepçenin boyutunu belirler.
Ve gümüş kepçe yoktur.
Ama felsefesiz ve zor eğitimler olmadan, gümüş kaşıklar da anlamsızdır.
Şimdi geçmişe, ve bugün zorluklar olmadan yetiştirilen çocuklara bakıyorum.
Şükrediyorum.
Çok şanslı doğdum, ve şanssız gibi yetiştirildim.
Beni doğuranlar, hep, benim kadar imkanı ve şansı olmayanlara hizmet etmem gerektiği görevini hatırlattılar.
Ve o gümüş kaşık, bana hep herkese gümüş kaşık vermek sorumluluğunu hatırlatır.
Kaşıklar kepçelerin boyunu belirler.
Ve herkese, hep daha büyük kepçelerde buluşalım…
