felsefe taşı

“Sanal Gerçekcilik” (Virtual Reality)

Kavram Latince “virtualis” (sanmak) kökünden türemiştir…
Popüler anlamda dünya gündemine ilk 1990 yılında, Arnold Schwarzenegger’in “Gerçeğe Çağrı” (Total Recall) filmiyle girer…
Ortada henüz İnternet yok… bu açıdan modern bir kehânettir sanki…
Filmin görünen yüzünde; hayali “Recall Inc.” isimli şirket sanal Mars tatilleri satmaktadır… mevcut tatil paketlerine müşteri, interaktif katkıda bulunabilmektedir…
Filmin görünmeyen yüzünde (arka planda) ki, kehânet burada; şirket “beş duyu”nun beyne gönderdiği elektriksel ve kimyasal şifrelerini çözen bir teknoloji geliştirmiştir. Bu sayede müşterinin “arzuları şelale”dir… Müşteri bir koltuğa oturtulur, başına bir kask geçirilir; orasından burasından çıkan kablolar, proplar vardır…
Müşterinin tatil anlayışına bağlı olarak; birlikte olmak istediği kişinin (kadın-erkek) kim olacağı, fiziksel özellikleri… kullandığı parfümden, tatil yöresinin görsel mekânlarına… dinleyecekleri müziklere… yaşayacakları romansa ve benzer her ne varsa programlanabilmektedir…
Aradan 26 sene geçti… henüz bu teknolojiye çok uzağız…
Lâkin, günümüzde İnternet üzerinden yaşanan her türlü sanallık bağlamında; sanal duygulanımlar / mutluluk…
Gitmesek de, görmesek de; cennet mekânlar, rengarenk boyalı evler, sokaklar, çiçekler, denizler, kuşlar, kelebekler… güzel ve mutlu insan/çift resimleri… sanal flört, sanal aşk, sanal seks vs… gırla gidiyor…
Ve bu bize; İnsanoğlunun, zihinsel anlamda bu sürece girdiğini… hazırlandığını göstermektedir…
Westworld diye bir dizi var…. “İnsansı robotlar” anatemalı…
Dünya genelinde ortalık yıkılıyor… (Tavsiye ederim)
Bana göre, sanki insanoğlu bu yönde, bu doğrultuda bir dönüşümün santrifüj etkisine kapıldı ve evriliyor…
Gerçek yaşamın ağırlığına daha fazla dayanamaz hâller yüzünden?