felsefe taşı

Son Nefes

Son Nefes
Mayıs 07
11:16 2016

Tırtıl olarak başladığı hayatında hep sürünerek yaşadı. Hızın ne olduğunu tam bilemiyordu belki ama uçarak gelen birileri, arkadaşlarını, kardeşlerini alıp gitmişlerdi. Sonunda, içgüdülerinin kılavuzluğunda, saatler ve hatta günler süren uzun ve çok yorucu uğraşı sonunda kozasını ördü. Hayata veda ettiğini, son nefesini verdiğini sanıyordu belki.

Uyudu. Son uykusu olup olmadığını bilmiyordu. Hatta belki uyanmanın bile ne demek olduğunun farkında değildi. Uykusu günler sürdü.

Uyandı. İçinde neredeyse patlayan bir enerji vardı. Artık bu kapalı, daracık yerde duramazdı. Dışarıdan ışık sızıyordu ve o ışığa ulaşması gerektiğini hissediyordu. Bin bir zahmetle ördüğü kozasından, bu kez yine bin bir zahmetle çıkmaya çalıştı. Kozayı örerkenki bedene sahip olmadığını anlamıştı. Başkalaşmış mıydı, yoksa bambaşka bir canlı olarak mı hayata gelmişti, bilmiyordu. Tek bildiği, bir an önce o kapalı, daracık, vücuduna sıkıntı veren kefenden çıkmalıydı. Kefenini yırttı ve çıktı.

Kanatları vardı. Önce tedirgince izledi kanatlarını biraz. Rengârenkti her yeri. Yem olma korkusuyla, zorunlu hantallık ve yavaşlıkla, sürünmekle geçen ömrünün ardından kanatlı olmak, tarif edilebilir gelmiyordu ona. Tarif etmeye de uğraşmadı zaten. Bunun tadını çıkartmak için ne kadar zamanı olduğunu bilmiyordu, boşuna tarifle, anlamla uğraşmaya değmezdi. Kanatları vardı işte, gerisi laftı! Acaba yapabilir miydi? O güne kadar hep sürünmüştü. Uçabilir miydi?

Küçücük bir tereddüt anından sonra çırptı kanatlarını ve başladı uçmaya. Sevinç içinde uçuyordu. Yaprakların, dalların, çiçeklerin arasından, kendi yarattığı rüzgârın tatlı ılıklığını hissederek uçuyordu. Çevrede, pek çok benzeri vardı. Kimi renkli, kimi beyaz… Hepsi neşe içindeydi. Belli ki herkes yeniydi bu camiada. Ama nasıl bir sevinç, nasıl bir coşku, anlatılamazdı keyifleri. Uçtu, uçtu, uçtu…

Yaşadığı sevinci, başka hiçbir canlı, hiçbir ömürde yaşamamıştı. Son nefesi, kanatlarının yarattığı rüzgâra karıştığında, ne ömrünün kısalığı, ne önceki sürünmüşlükleri vardı kafasında. Kelebek, sadece mutluydu.

4.010 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Dijital BağışDijital Bağış Birey görünür-bilinir olmak için mahremiyetinden feragat ediyor. Sosyal medya bu alevi güçlendiriyor. Birey (farkında mı) özel hayatını (global) kamuya bağışlıyor! Umberto Eco’nun veda […]
  • “Yaş 71” !“Yaş 71” ! Loş ışıklı gece klubünün kapanış saati. Müşteriler ayrıldılar. Barın arka tarafındaki çalışma alanlarının ışıkları açıldı. Çalışanlar bir an önce evlerine gidebilmek için koşar adımlarla […]
  • Hayatın Akışında Kaybolmayın, Akış Yönünüzü Bulun ve Yol VerinHayatın Akışında Kaybolmayın, Akış Yönünüzü Bulun ve Yol Verin “Su akar, yolunu bulur..” Çok severim bu sözü, hep doğru çıkar. Hangi konuda denersem deneyeyim, sonuç hep olacağına varır bir şekilde. Ne çaba gösterirsem göstereyim, eğer olmayacak bir […]
  • MimariMimari Yaşam ile mimari arsında büyük bir benzerlik vardır. Yaşam, aynen bir binanın inşası gibi yaşamımızın ilk anından son anına kadar bir inşa sürecidir... Sağlam, dengede, güzel, işlevsel […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Nisan 2024
P S Ç P C C P
« Mar    
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930  

Arşivler