Son Okuduklarım – 18
*JEAN -CHRİSTOPHE GRANGE ” Kızıl karma ” ( 583 sayfa )*
Bu türün en sevdiğim yazarı olan Grange hiçbir kitabında yanıltmadı beni.Yine müthiş bir kitap okudum.
Kurgu, anlatım, karakterler, heyecan, gerilim, inanılmaz bir hayal gücü, Hint dinleri, tanrıları, mistisizm, cinayetler ve bu cinayetlerde kurbanın tasvir edilmesi, düşmeyen bir tempo….
Alıntı yapmadım çünkü tek cümlelik çok alıntı var.
Tasvirler ki Muson yağmuru anlatıyor sanki sırılsıklam ıslanıyorsunuz, zorlu bir yolculuk anlatıyor sanki çamurun içindeki sizsiniz….
Herhangi bir kitabını okuyunca muhtemelen benim gibi müptelası olacaksınız.
*CHRIS CLAREMONT / FRANK MILLER ” Wolverine” ( 144 sayfa )*
Çizimler ve hikayeler müthiş. İlgisi olanlar için Marvel harikalarından bir tanesi daha..
*DAN SIMMONS ” Hyperion ” ( 597 sayfa )*
Zor bir kitap ama okunmasını tavsiye ederim.
1989 da yazılmış 1990 yılında en prestijli ödüllkeeden olan Hugo ödülünü almış.
Çok katmanlı bir kitap.İlk 50 sayfayı geçmek zor oluyor, belki bir an önce maceranın,heyecanın içine dalmak istiyorsunuz o yüzden.Ama biraz ilerleyince ağır ama çok güzel bir kurgu olduğunu görüyorsunuz.
Öncelikle postmodern bir bilimkurgu. Kitabın içinde geçen 7 Hacı ve bunların her birinin anlattığı hikayeler çok güzel. Özellikle iki tanesi benim çok hoşuma gitti.
Hacı, 7 sayısı bile başlı başına bir sembol aslında.
Bir yazar tarafından 7 hacı hikaye anlatıyor ama sanki her hacı kendi düşünmüş yazmış. Hikayeler ve anlatım o kadar farklı ki aynı kalemden çıktığına inanamıyorsunuz..
İlerleyen sayfalarda şair John Keats den şiiirler var ve bu mitolojik olarak,edebi olarak sizi farklı bir yere daha götürüyor.
Şimdi,geçmiş, gelecek kavramlarnın içiçe geçtiği zamsn kırılması var ki çok güzel..
Doruk noktası Tanrı yerine bir Yapay zeka bilinci var. İnsanlığı yönlendiren bir akıl rehberi gibi rolü var.
Tanrı yaratıldı mı ?
İnanç algoritmik olabilir mi?
gibi sorgulamalar veriyor aklınızın bir köşesine.
Kimlik,bilinç aktarımı,bedenin değişebilirliği gibi konular başka bir doruk noktası.
Transhümanizm ,yani insan doğasının değişimi ve teknolojik evrim doruk noktasın da sizi karşılayan başka bir konu.
Din ve felsefi tartışmalarda var. Acının kaynağı, arınma işlenmiş ve bir öge hem tanrısal bir ceza hem de kurtuluşun simgesi…
Bu kitapta ilk defa özet yazmadan önce Google üzerinden de inceleme yaptım.
Çünkü bu kadar sembol,konu ,doruk noktası olabilir mi? Ben mi herşeyi yanlış anladım diye.
Varmış, hatta kaçırdığım noktalarda var
Bir ara bir daha okunmalı bu kitap.
Okuduğum ilk kitapta da Zen budizmi ve Bufa balığı vardı.
Özellikle Bufa balığı kısımlarında çok şaşırdım.
Okumak sağlıklıdır





