Sapare Aude…
Hızla gidiyordu, arabaya bindiğinden beri hızı hiç durmadan artırmıştı. Birden bir adam çıktı,duramadı çarptı.
Arabadan indi çarpmanın şiddetiyle savrulan adama doğru hızla koştu. Ölmemesi için yalvardı.
Adam hareketsiz yatıyordu.
Eğildi nefes alıp alamadığını anlayamadı. O arada yerde arabadan fırlamış aynayı gördü.
Adamın burun deliklerine doğru tuttu.
Ayns buğulandı,sevindi. Şimdi ambulansı aramalıydı.
Buğulanmış aynada görüntüsünü gördü. Ama bu görüntü kendisi ve aynı yerde yatan adamdı .
Adamın yüzünü şimdi fark etmişti. Kendisine çok benziyordu.
Her şeyden kaçarken kendine çarpmıştı.
İnsan bir tek kendinden uzaklaşamıyordu.
Kaçmak yerine insan kendine fırsat yaratıp kendiyle barışmalıydı.
Kaçmanın imkansız olduğu kendisini belki tanısa kaçmazdı.
Tüm öğretilerin başı
Oku
Kelimesiydi.
Kendini ve hayatı oku.
Oku ve öğren.
ve
Tüm öğretilerin ikinci adımı
Kendini Bil/ Kendini tanıydı.
Sonra belki de en önemli üçüncü basamak geliyordu.
Aklını kullanma cesaretini göster.
Yağmur başlamıştı ,
Daldığı rüyadan veya kabusdan uyanmaya başladı.
Oturduğu kayanın üzerinde düşündü.
Zihnim bomboş bir geceye dalıyor,
Ses yok,
Görüntü yok.
Odayı havalandırır gibi
Duyular açık
Temiz bir hava beynimin kıvrımlarına masaj yapıyor.
Yavaşça kalktı ,ilerideki kulübesinin saçakları altına sığındı,üşüyordu.
Bir değiş tokuş misali
O olmak ve O’nun olmak.
Bir ‘Ben’in gereksiz ve zarar verici
İstekleri
Soluksuzluk
Hiçlik
Anlamını aradığın boşluğun içine savrulmak.
Dizeleri ağzından döküldü.
Yavaşça yere oturdu, ağlamaya başladı.