Nail’in uzattığı uzun parça kağıt, teleks kağıdıydı. Ankara Oteli’nin teleksinden Paris’e çekilmişti Telgrafın gönderildiği kişi Mel Ferrer, telgrafı gönderen kişi ise Gayle Hunnicutt idi. Kafamda bir anda David Hemmings’in sözleri belirdi: “Mel Ferrer’in sevgilisiydi. Partiye, Mel Ferrer’in kolunda gelmiş, partiden benim kolumda ayrılmıştı. Ben Gayle’i, Mel Ferrer’in elinden aldım.” Telgrafı okumaya başladım: “Özlemine daha fazla dayanamıyorum [...]
İnsan bir şehri sevdi mi onun güzel yanlarını bulmaya çalışıyor, sokaklarını, hatta içine dalıp ruhunu keşfedebilme ümidini yaşıyor... İşte bu sefer Paris’e geldiğimde kendimi Paris’in daha derinlerine girme ihtiyacı hissettim. Ve tabi girdim... Paris, İstanbul’ umuz gibi tepeler üzerine kurulmuş bir şehir değil. Dümdüz bir ovaya, Seine Nehri’nin iki kenarına [...]
Yaşamda her şey olduğu gibi var. Onu bizlerin algısı farklı yorumluyor. Çünkü hemen var olanı kendimize göre yorumluyoruz. Yaşam kendisi gibi ama bizler kendimiz gibi değiliz. Çünkü var olanı bilincimize bakış açımıza göre yorumluyoruz. Yorumlamak istiyoruz, çünkü yorumlayınca akıl sınıflandırıyor, genellendiriyor ve sorgulama yapma ihtiyacı duymuyor. İşin kötüsü de aklımız bunu otomatik olarak yapıyor. Kendimizi bilinçli sanırken [...]
“Dil” iletişimin temel aracıdır… Ama iletişimin gücünü ortaya koyan; “dil”i nasıl kullandığınızdır… Ne söylediğiniz elbette önemlidir… Ama bazen “nasıl söylediğiniz” ne söylediğinizden bile daha önemli olabilir… Anlattığınız şey bazen karşınızdakinin ilgisini çekmeyebilir… Ama bazen anlatış [...]
Adına şiir yazılmamış kadınlar vardır bilirmisiniz..? Bu kadınlar kalabalığın içinde yalnızdırlar. Bu kadınlar özgürdür, kendi kurallarıyla yaşarlar, karakter sahibidirler. Kadın gibi kadındırlar, görünümleriyle, işveleriyle, kokularıyla.. Kimseye aldırış etmezler, haklarında ne [...]
İstanbul, kimilerine göre dünyanın en güzel kentlerinden, kimilerine göre 'en güzeli'… Silüeti, tarihi ve mistik yapısı, içinde barınan kültürel zenginliği ve sorunları bir yana 'karnınız acıktığında' “Dur bakayım bugün bilmem [...]
Etrafımızdaki ergenlere, gençlere bir bakalım. Gözümüze ilk çarpan hepsinin bir kalıptan çıkma durumu değil mi? Benzer kıyafetler, olmazsa olmaz markalar, son model cep telefonları var hepsinin. Biraz daha yakından [...]
Çocukluğumda annemin bana ilk hediye ettiği kitaplardan biri Pollyanna’ydı. İlk anda neden o kitabı seçtiğini anlamamıştım elbette ama annemin gözlerindeki ışıktan ve okumam konusundaki ısrarından, kitabın diğerlerinden farklı olduğunu sezinlemiştim. [...]
Dünyanın en eski ilacı 110 yaşında ise daha önce nasıl tedavi oluyorduk? diye düşünüyordum... Gerçekten tek tedavi yöntemi Ortodoks Tıbbı dediğimiz bu gün ki tıp mıdır? İnsan odaklı olmaktan çok uzaklaşmış [...]