felsefe taşı

Levent Öztürk

Yürümelisin!

Yürümelisin!

Çeşmeye ellerini dayadı ve kana kana içti buz gibi suyu. Yakasından akan suyun verdiği serinlikle kendine geldi. Yıkadı yüzünü defalarca nasırlı kocaman elleriyle. Ve... Uzayıp giden sarımsı kahve bozkıra doğru adımlarını atmaya başladı. Yol çok uzundu. Uzaklar sıcağın etkisiyle titrek titrek gözüküyordu. Ki kendi de çok emin adımlar atacak durumda değildi o [...]

Devamı...
“Ben”

“Ben”

Ben sevdaydım Ben korkuydum Ben cesarettim Ben yalnızdım Ben kalabalıktım Ben bendim Ben her şeydim Ben hiçtim. Suya Havaya Toprağa Ateşe Düşen parçalarımla yeniden doğacağım. Her şeyin içinde bir Hiç Hiçliğin içinde bir Ses Sesin içinde bir Yaşam Olacağım... [...]

Devamı...
Bir İnsan

Bir İnsan

Hani, Baktığında ne diyeceğini unutucağın bir çift göz düşün, Derinliğinde kaybolduğun Kendini anlamsız hissettiğin Islanmış, Yaralı, ve Geçmişten gelen bir hikayenin izlerini taşıyan. Bir çift el düşün, Tutmaya kıyamayacağın Beyaz, bembeyaz İncecik parmaklarıyla O hikayenin tüm izlerini taşıyan Kurumuş, çatlamış, susuz kalmış bir el. Bir kalp düşün, Bir zamanlar deli gibi atan, Sonra Bir gün sessiz sessiz köşesine çekilen Geçmişin ve şimdinin izlerini Üzerinde hisseden yaralı bir kalp. Bir deli [...]

Devamı...

Tarih…

Tarih…

Yeni işim nedeniyle bir süredir ziyaretler yaptığım İstanbul'da bazı görüşmelerim İstiklal caddesi ve yakın çevresinde oldu. İnanılmaz apartmanların önünden geçtim, 100-150 yıllık pasajların içinde ofisleri ziyaret ettim. Acaba mimaride estetiği teknoloji [...]

Devamı...

Kendimin İçinde…

Kendimin İçinde…

Güneş iki dağın arasından yükselmeye başladı, Yarı sarı yarı yeşil ovada yaşam başlıyor Yorgun adımlarını izliyorum Benden önce geçenlerin. Kimisi çok derin izler bırakmış. Kimisi belli belirsiz Adımların. Yaşam yükü adımlarda belli. Uzaklardan, Çok uzaklardan gelen hafif [...]

Devamı...

Lanet olası gece

Lanet olası gece

Gece iyice yerleşti Dışarıda köpekler havlıyor. Alt katta bir arabesk yükseliyor, Anlamsızca dinliyorum. Evlerine dönen veya Evlerinden kaçan bir kaç araç sokaklarda. Buz bitmiş Badem bayat Zaten, viskimde yok. Köpekler havlıyor, Arabesk yükseliyor Sıcak bir gece Bunalıyorum. Köpekler havlıyor Arabesk yükseliyor Duramıyorum Bağırıyorum. Hey sen ya müziği kapat Ya [...]

Devamı...

KALEMKARDA GEÇEN BİR GÜN

KALEMKARDA GEÇEN BİR GÜN

Arkadaşımın vasıtasıyla sevdiğim bir yüzüğün tamiratı için bir ustaya gittim. Eski bir pasajın bodrum katında ama kod farkıyla dışarıyı gören kırmızı kapılı bir yerdi aradığım dükkan. Dükkana girdiğimde plaktan yükselen [...]

Devamı...

Kaybolmak

Kaybolmak

Kaybolmak, Bir pazar günü pencereden geçen Kuşların kanadında, Oyun oynayan çocukların kahkasında, Kahvenin içini ısıtan sıcaklığında Kaybolmak. Gördüklerinde Duyduklarında Hissettikkerinde Yaşamak. Akşam rakısında ağlamak Mezesinde mutlu olmak Şerefe diyen kadehlerin tınısında kahkaha atmak Anasonun, Kızarmış ekmeğin buram buram kokusu Buzun [...]

Devamı...

Azala Azala Büyümek Gerek!

Azala Azala Büyümek Gerek!

Gittikçe daha fazla duymaya başladım bu sesleri. Kafamın içinde bir sürü makina çalışıyor, sanki bir inşaat alanı. Bir sürü şey düşünüyorum, halkalar olarak sıralanıyorlar ve hepsi birbirine değen ama bağımsız [...]

Devamı...

Kuyu

Kuyu

Kuyu, Kapkaranlık kuyu Hızla döne döne ilerliyorum. Sarmallar ışık saçıyor. Soğuk, Çok soğuk. Sessiz. Bağırıyorum sesim çıkmıyor Bir ışık var uzaklaşıyorum. Islak, Çok ıslak. Üşüyorum. Bağırıyorum Su doluyor ciğerlerime Bir ışık var uzaklaşıyorum. Karanlık, Çok karanlık. Çıplağım. Kıpırdayamıyorum Bağıramıyorum Hissediyorum. Bir ışık var. Çok aydınlık Çok insan [...]

Devamı...

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Mayıs 2025
P S Ç P C C P
« Nis    
 1234
567891011
12131415161718
19202122232425
262728293031  

Arşivler