Gerçek Ötesi Maket Evren

Yerde bulduğun cüzdanı sahibine ulaştırıp ulaştırmamakla gerçek-ötesinin ne ilgisi var?
Sosyal medyanın kötüye bir kullanımı da enformasyondan dezenformasyon üretmek ve bunu masum bireyler aracılığıyla mezenformasyon halinde yayarak toplulukları kendi gettolarında iyi hissettirmek ya da karşı gettoya diş bilemek için kullanmak. Mezenformasyon yalan-yanlış bir içeriği “öyle olduğunu bilmeden” yaymak ise aynı işi “öyle olduğunu bile bile” yapmanın adı “dezenformasyon” yaymak! Her iki durumda da enformasyonun çarpıtılması var!
Üyesi olduğum bir arkadaş WhatsApp grubundan gelen mesaj durduk yere beni araştırma yapmaya güdüledi. Mesajdaki içerik akademik bir araştırma hakkındaydı. Buna göre Greenwich Üniversitesi’nden beş öğrenci dünyanın çeşitli ülkelerinde sosyal bir deney gerçekleştirmiş. Sokaklara içi para dolu cüzdanlar bırakmışlar ve gelip geçenlerin nasıl tepki vereceğini ölçmüşler. Cüzdanın içine sahibinin iletişim bilgilerini de eklemişler ki cüzdanı bulan ne yapacağını bilemez bir duruma düşmesin; tabii etik değerleri onu yoldan çıkarmayacaksa!
Mesaja göre deney sonucunda bazı ülkelerde cüzdan sahibini arama oranı neredeyse yüzde yüzlere yaklaşırken Türkiye, İran, Mısır gibi ülkelerde bu oran neredeyse yüzde sıfır!
Mesajı paylaşan, kaynak olarak bir internet haber sitesinin linkini de eklemişti. Araştırınca o sitede bu haberin Şubat 2022’de yayınlandığı görülebiliyordu. Haberdeki içerik ile grupta paylaşılan içerik aynıydı. Araştırma sonucu olarak listelenen dört madde dahil: “Coğrafya kaderdir. Dinin öne çıktığı toplumlar refah ve huzur bulamaz. Seçmen kendine benzeyeni seçer. İnsanlar seçimlerinin sorumluluklarından kaçınabilirler ama sonuçlarından kaçamazlar.” Merak da burada devreye girmişti zaten. Böyle bir araştırmadan bu sonuçlar nasıl çıkarılmış olabilirdi?
Bu kez internetin altını üstüne getirip, sözü edildiği gibi bir akademik araştırmanın yapılmış olup olmadığını tespit etmek gerekiyordu. Araştırınca 2019 yılında Science.org sitesinde yayınlanan bir makale çıktı ortaya. Ayrıca bu makaleyi konu alarak yorum haberleri yazan bazı web siteleri. Doğal olarak ne makalede ne de yorum-haber sitelerinde yukarıda sıralanan o dört çıkarım yer almıyordu. Aslında bu araştırmanın temelinde cüzdan boş olunca, içinde az para olunca, içinde çok para olunca sahibine iade edilme oranları irdeleniyor ve buna göre bazı çıkarımlar üretiliyordu. Ayrıca araştırmayı yapanlar “Greenwich Üniversitesi’nden beş genç” değildi, ABD ve İsviçre’deki iki farklı üniversiteden dört akademisyendi!
Türkçe haberi yayınlayan sitede yazının devamında bazı yorumların bulunduğu daha sonra dikkatimi çekti. Birisi haberin kaynağını sormuş. Bir başkası Science.org sitesinden aynı makalenin linkini göndermiş. Bir başkası bu araştırma ile bu çıkarımların ne ilgisi var diye sormuş. İsim benzerliği yoksa haberi kaleme alan da “ona da yorum diyorlar” diyerek aslında o çıkarımların kendisine ait olduğunu dolaylı yoldan ifade etmiş. Haberin içeriğinde o çıkarımların kendi değerlendirmesi olduğunu belirtmeden. Sanki o akademik araştırmanın sonuçlarıymış gibi!
Bir enformasyonu değerlendirip kişisel yorumda-çıkarımda bulunmanın bir sakıncası yok. Bunu şahsi değerlendirme olduğunu ifade ederek paylaşmanın da. İfade özgürlüğü konusudur. Ancak şahsi yorum, nesnel bilginin bir parçasıymış gibi paketlendiğinde işin rengi değişiyor. Mezenfo ya da dezenfo devreye giriyor! Unutmamalı ki gerçeğin ötesine geçildiğinde (post-truth) ulaşılan maket-evren bir üfleyişte yıkılır. Er ya da geç!